ADONİS



(1 Ocak 1930, Al-Qassabin, Lazkiye, Suriye - )

Şair ve denemeci. Ali Ahmed Said Eşber. 1 Ocak 1930 günü Suriye’de, Tartus ile Latakia arasında bulunan Kassabin adlı bir köyde doğdu. On dört yaşına kadar burada yaşadı; okuma yazmayı kendi kendine çalışıp öğrendi, Kuran’ı “hatm etti”, eski Arap şairlerini, özellikle de IX. yüzyıl şairi Abu Tammam’ı okudu. Latakia’da bir devlet okuluna gitti ve on iki yıllık okulu beş yılda bitirip diplomasını aldı. Latakia’da bulunduğu ilk yıl siyasal etkinliklere katıldı, Suriye’de bulunan Fransız kuvvetlerine karşı gösteriler örgütledi. İlk şiirlerini de bu sırada yayımladı. 1950 yılında Şam Üniversitesi’ne girdi, yerel gazete ve dergilerde şiirlerini yayımlamayı sürdürdü. Ali Ahmad, 1954’te Şam Üniversitesi Felsefe Bölümü’nü bitirip “Arap gizemciliği” konusunda master yaptı. Aynı yıl başlayan 24 aylık askerlik hizmetinin 11 ayını askerî hapishanede geçirdi. 1956 yılında, günümüz Arap yazınının en önemli eleştiricilerinden biri olan Halide Salih’le evlendi. Bu evlilikten kısa bir süre sonra Lübnan’a gitti ve Adonis adını aldı.  
Lübnanlı genç şair Yusuf El-Hal ile birlikte “Şiir” dergisini kurdu. Bu dergi aracılığıyla çağdaş Arap şiirinin sorunlarını irdelemeyi ve yeni Arap şairlerini tanıtmayı amaçlıyorlardı. Amaç gerçekleşti, dergi Maşrık’tan Mağrib’e bütün Arap dünyasını etkiledi, bir şiir devrimi yarattı; günümüz Arap şiirinin en önemli isimleri bu dergiden geçti.
Adonis, 1960-1961 yıllarında Paris’te bulunduktan sonra Beyrut’a dönüşünde Lübnan vatandaşlığına geçti. Birkaç yıl sonra da “Şiir” dergisinden ayrıldı. 1968 yılında yazınsal özlemleri tam anlamıyla olgunlaşınca, “Mavvakif” adlı bir aylık dergi yayımlamaya başladı.
1975’te “Sabit ve Devingen” adlı üç ciltlik teziyle devlet doktorası derecesi aldı. 1986’da Paris’e yerleşti ama ne Kassabin köyündeki ne de Beyrut’taki evlerini terk etti. 1983’te Mallarmé Akademisi üyesi oldu.
Yapıtları başta Fransa olmak üzere, İngiltere, Belçika, ABD, İspanya ve Norveç, İsveç, Japonya ve SSCB’de yayımlandı.
“1957’de yayımladığı İlk Şiirler’de ölüm, yalnızlık ve acıyla yüklü yol imgeleri kurmaya, durmaksızın yürüyen bir yolcuyu konuşturmaya başlar.” (Nilay Özer)
“Şamlı Mihyar’ın Şarkıları (1961), biçimsel bakımdan, Arap şiir geleneğinden ilk kopuşmayı temsil eder. Bu kopuşma daha önce Cibran, Sayyab ve Adonis’in önceki şiirlerinde tanık olduğumuz kopuşmanın çok ilerisinde, belirgin ve kararlı bir dönemeçtir. Bir devrimin başlangıcıdır.” (Özdemir İnce)
Gece ve Gündüz Bölgesindeki Değişimler ve Göçün Kitabı 1965’te yayımlandı.
“Şairin Ayna ve Sahneler (1968) adlı kitabı, doğunun şehirlerine, aşklarına, insanlarınave sorunlarına tuttuğu aynalarla onların gerçekliğini yeniden kurmayı dener. Ancak kitabın önemini belirleyen unsur, izleğe şiirin de katılmış olmasıdır. (Nilay Özer)
“New York’a Mezar’da yer alan üç uzun şiirde tarih ve coğrafyanın sınırları silinmiştir. Örneğin, ilk şiirin New York’u hem ABD’nin, hem bütün insanlığın, hem Arap dünyasının, hem de şairin bir vicdan aynası durumundadır. Ama yalnızca yansıtan değil, kıyasıya eleştiren bir ayna. Şair, Amerika Kızılderilisinin Filistin’de dirilişinden söz ederken şiir, gerçek, tarihsel ve günceli kendi potasında ergitmekte, onlara aşkınlıklarını ve yüceliklerini vermektedir: Vietnam savaşı bütün savaşlara dönüşmekte ve Filistinliler bütün sürgünlerle örtüşmektedir.” (Özdemir İnce)
Adonis’in Arap şiirine yaptığı en önemli katkının onu özgürleştirmek olduğunu söyleyebiliriz: İzlek (tema) ve sözcük kullanımına getirdiği özgürlük ve geleneksel ölçü ve uyağın kırılması. Gizemcilik ile varoluşçuluk, toplumculuk ile bireycilik, gerçek ile düşsel, Adonis’in şiirinde bir arada bulunurlar. Adonis’in izlekleriyle ilişkisine bakarak onun “bağlanmış” bir şair olduğu söylenebilir. Bu, tarih/güncel sorunsalıyla ilgili bir şairin bağlanmasıdır belki; bu ilişki şairi boğmaz, tam tersine şiirsel yapı içinde onun varlığını somutlaştırır, saydamlaştırır ve ona bir “bilici” kimliği verir.
Arap şiirine yaptığı dilsel ve biçimsel katkıların dışında Adonis, Arap şiirinin kendi kimliğini yitirmeksizin dünya şiiriyle ilişki kurmasına çalışmış, bu amaçla da Saint-John Perse, Yves Bonnefoy gibi şairleri Arapçaya çevirmiştir. Yenileşme Adonis’e kadar Arap şiirinin en önemli sorunu olmuştur, çünkü ya Batı etkisiyle yazın ve şiir iyice sulandırılmış ya da folklorculuğun sınırlarına kapanmıştır. Adonis dış dünyayla sağlıklı ilişkiler kurarak ve Arap şiirinin temel özelliklerini koruyarak bu soruna etkili bir çözüm getirmiştir.
Bu çözümü onun şiirinde somut olarak görürüz: Aralarında Hallaç ve Niffarî’nin ön sırada yer aldığı Arap şiirinin kalıtının özümsenmesi ile Hölderlin, Rilke ve Michaux’nun ağır bastığı Batı şiirinin bireşimidir onun şiiri.
Adonis, kuramsal savaşımını Arap Poetikası adlı kitabında özetlemiş gibidir. Profesörler kurulunun daveti üzerine Collège de France’ta (Paris) verilen dört dersten (Mayıs 1984) oluşan bu kitapta Adonis, “Poetika ve Sözellik”; “Poetika ve Kur’an Çevresi”; “Poetika ve Düşünce”; “Poetika ve Çağcıllık” başlıkları altında Arap şiirinin dilsel, yapısal, geleneksel ve ekinsel sorunlarını incelemekte, eski geleneksel şiirin küllerinden doğan yeni ve çağcıl Arap şiirinin sözellikten yazısallığa uzanan serüvenini incelemektedir.” (Özdemir İnce)
Ödül: 1971 yılında “Syria-Lebanon Award of the International Poetry Forum” (Pittsburgh), 1986 yılında da şiir dünyasının en önemli ödüllerinden biri olan “le Grand Prix des Biennales Internationales de Poésie” (Brüksel) verildi. 1991’de Jean Malrieu Şiir Ödülü (Marsilya), 1995’te Uluslararası Nâzım Hikmet Ödülü (İstanbul, 1995), 2008’de Max Jacob Ödülü (Paris) ve 2011’de Goethe Ödülü’nü aldı.  
Türkçede Adonis: New York’a Mezar, Çev. Özdemir İnce, 1989, Varlık, İst., yb. 2012, Can, İst.; Kuşatma Altında Beyrut Günlüğü, 1990, Güz, İst.; Kutlamalar, Çev., Necla Işık, 1991, Gölge, İst.; Dalların Güncesi, Çev. Necla Işık, 1994, BDS, İst.; Güneşin Âyetine Uyarak Düş Görüyorum, 1995, Oğlak, İst.; Rüzgârda Yapraklar, Çev. Metin Fındıkçı,  1998, İyi Şeyler, İst.; Ayna ve Düş, Çev. Metin Fındıkçı, 2002, Avesta; Arap Poetikası, Çev. Emrullah İşler, 2002, YKY, İst.; Doğu ve Batı, Çev. Metin Fındıkçı, 2004, Dünya Kitapları, İst.; Güllerin Aydınlığından, Çev. Metin Fındıkçı, 2004, Adam, İst.; Aşk Şiirleri, 2007, Kırmızı, İst.; Kör Kâhin, Çev. İbrahim Demirci, 2008, YKY, İst.; Şamlı Mihyâr’ın Şarkıları (1960-1961), Çev., İsmail Özdemir, 2009, YKY, İst.; Tarih Kadının Bedeninde Parçalanır, Çev. Metin Fındıkçı, 2010, Artshop, İst.; Sen Oku Ey Aşkın Sarhoşluğu, Çev. Metin Fındıkçı, 2010, Hayâl, İst.; Sûfizm ve Sürrealizm, Çev. Nurullah Koltaş, 2012, İnsan, İst.; Ateş ve Rüzgârı Taşır Benim Memleketim, 2013, Filadam; Kudüs Konçertosu, Çev. İbrahim Demirci, 2014, YKY, İst.; Maddenin Haritalarında İlerleyen Şehvet, Çev. Mehmet Hakkı Suçin, 2015, Kırmızı, İst.; Belli Belirsiz Şeyler Anısına, Çev. Mehmet Hakkı Suçin, 2017, Everest, İst.
Kaynaklar: New York’a Mezar, Önsöz: Özdemir İnce, 2012, Can, İst.; Nilay Özer, “Uyuyan Tarih’i Yaratan Şair: Adonis’in Şiirleri ve Poetikası Üzerine Bir İnceleme”

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sándor Márai

RALF ROTHMANN

JAVİER MARİAS KİTAPLARI